30.09.2020

ayrık eylül



sen eylül
            ey koca bir
            -gün
sabah kir
            -piklerimde
belki bir gün
            eylül
            -sen
güzden renklerle
            es
            -en
başı boş
            anlarım/a
            -anı
            -lar
            -ıma


g. için haiku' lar

 


I
öylesine bir gün
sandı rüzgar
esip coşacak
 
II
bilmeden bu sabahı
sallıyor
parktaki çamları
 
III
fısıldayınca kulağına
bir çiçeğin adını
bitecek isyanı


ses -sizlik



şimdi
            öylesine sessiz –mi* ellerin
            SİYAH gecenin
                        MEŞE yapraklarının
            içerisinde
sen
            dört çift KEDİ gözünde
            belki beşten de bir çift
            UZAK sakinliklerle
            ve DUMAN larıyla yüzün
bir odanın içerisinde –kendini
            KİLİT –lediğin          
/
senin
            sessizliğinde
yalnız bir kalabalık
            İÇİN
dört çift kedi gözünde
belki beşinden
bir çift
            YOK artık
sesi
huzurunu KAÇ –ıran
bir sesin
Sana sarılan kendi
            SES –sizliğiyle.


döşeklerdeki kadınlar


gülünce tanırlarmış beni
            öyle dediler
bir taş sokağın soğuğunda
hani parasız ve yalancıydım
kirpik kirpik kurnaz
            ve biraz namussuz.
 
gülünce tanırlarmış beni
            öyle söylediler
taştan bir evin
            sımsıcak odalarında
            yere serili döşeklere
            sarılmış birkaç kadın
eski sevgi nöbetlerimden habersizdiler
            habersiz gibi de haberdardım
            ben her halimden.
 
döşekten avuçlarıma değen sıcakları
            böyle kandırdım
gülüşümden izler çalıp
başka yalan ve parasızlığımla
bir eylül gecesi
ölesiye ıslaktım
            ve namussuz.


tek seferde anlaşılmayan bir isim


 
bir isim versem size
            kanarsınız
kırmızıdan bir tebessüm
karalardan gün çalarsınız
bir söylesem size
ah, ne ağlarsınız
duysanız sesini
            işitseniz
mavinin can verişini
belki beni bile
            bağışlarsınız
size bir isim söylesem
zaten tek seferde
            anlamazsınız
geceyi gündüze katıp
            kim bilir
            belki ağlarsınız


12.09.2020

neby (bir deli)


* 'insan' kalmış, gülen kalplere. 
 
belki
            yüzün gözün fazla
            bu dünyaya
ve haklı sevincin
            yarını bilip
            dünü unutmayan
hatta yeşermemiş gibi gözlerin
            hüznün gölgesinde
            tek bir gün bile

oysa
            neydi kopan içinde
hiç kimse bilmeden
            yaşamadan daha
yaşadığını
            nasıl oluyordu da
yaşıyordun sevincini
            yaşamadığı
                        hiçbirimizin…


8.09.2020

yeni sabahlarım

 


benim bu ellerim zor
üşüyor ama titremiyor
benim bu mürekkebim seyrelmiş
yazıyor ama izi yok.
 
benim bu sabahlarım
ah, bu benim yeni sabahlarım
içimdeki denizin çekildiği
bir türlü alışamadığım
bu benim neden sabahlarım
neden benim bu acı kahvelerim
sabah sigaralarım bu benim
bu neden benim sabah anksiyetelerim?

bir deniz vardı içimde
neden bu senin yüzün gizli?
bak,
çekildi işte içimdeki deniz
kumlardan ayak izlerimiz…


mavi' den öteye


 
bozkırın ortasında
gölgesinde çam ağaçlarının
çatlaklarında bir kalbin
ağacın, yeni bir günün…
 
kıraç bir tepe yerine
ege’ den denizi getirsem
ki yabancısı değildir bu tepelerin
uzaktan dalıp maviliklere
ilk gün sıcaklığıyla sevsem
öyle habersiz kendinden
kimseye razı olmadan
büyük özlemler gidersem…
 
bu bozkır yazgısıdır
kalbimin
her sonbaharda ben
bozkırda bir hayaletim...


yüzdeki kırıklık


 
bir günün -daha- yalnızlığında
ne kadar uzağa gitsem de
bildiler beni, tanıdılar
-yüzümdeki kırıklıktan-
oysa
kabuk bağlamamış mıydı
yaralarım
ve ‘yendim’ zannederken
neremden aktı da bildiler
beni
son damla hüznümden?


öylesine bir sabah


 
yataktan kalkıp yolumu bulsam
bir kahve acısı sonrası
küçük bir hoparlör
iki acıkmış kedinin
bana devrilen gözleriyle
bozkırın ortasında bir gölge olup
sardunyaların açtığı bir sokağa
kendimi atıp, yolumu bulsam
öylesine bir sabahın
ortasına kaybolsam…
-
artık
gece karanlıklarında değil
seni
sabah ışıklarında özlüyorum…


bir-lirik aşk



1
bugün aklımdan geçti adın
kestane bir tebessüm
             bir seyir...

2
ne de güzel 
güneş 
yüzünden gülücükler çalıp
tenime değince...

3
kalbi kırık
yaban bir kuşsun
deli gönlümde...

4
bir karanfilden acısın
belki
yaban balından tatlı...

5
ve aniden ferahlar -dı
yüreğim
yüzün gün ışığı gibi
bana düşünce...

6
sarsak bir ruhum
                 ruhtum
salt gönlüne kelepçelenen...