26.03.2017

direnecek birkaç şarkılık daha vaktimiz vardı



ellerimi unuttum yüzünde küçük kız,
mahur sevgi nöbetleri ardından kanıp giderken...

sabahlara katarken acı kahveleri, mısralar dilenip nice şairlerden,
aklımızda aynadan yansıyan fotoğraflar, isveçli yönetmenler.

sonbaharda sandallara dolanır ismin, -fransızca-
maviden bozma bir vedayım gençliğime...

gülüşleri taşar sokaklardan bazı insanların,  -hatta simitçilerin-
plastik levhaları titretir hep yalancı ıslık rüzgarları,

yedi gecenin beşinde uykusuz gözlerim, tembel,
zihnim uzak bir sandal sırtında sükunetle seyrediyor...