geceyarısı sözleşmesi
tüm bu sonbahar uğultuları dindiğinde
limanın en ürkek sandalı ardında
seni bekliyor olacağım
dolunay' ın en görkemli haliyle sırıttığı
sessiz bir geceyarısına denk geleceğiz
ama lütfen
boş posta kutuları üstünde unutup durduğun
o kırmızı eldivenleri giyin
sami
dili tutuk bir şehrin keskin gölgesi sinmiş
ödlek lambaların titreyerek aydınlattığı
sami' nin gözlerine
küskün denizi kapılarınıza savuracak adamdır kendileri
avuçlarına kazıdığı sevdasız şiirleri
budala belediye anonslarını
eli şakaklarında savuracak adamdır
tarlabaşı sokaklarına kazınmış yirmilik kadın bedenlerini
sami ve suzan
marvo' daki on birinci gecemde
üşümüş sarhoş evlerinden sızan
ukala ege türküleri duydum
sami ve suzan fevkalade kararlı
sabahı neorobi' de bulacaklar
ağızlarında litresi üç liralık şaraplar
dillerinde ezberi zor ege türküleri
.
.
.
sahi nasıl başlıyordu suzan
ray bekçileri duyun bizi
havlayın köpekler
ilk ayazla birlikte
sesimizi duyuracağız
ağlak rayların
yegane bekçilerine
sesimizi duyuracağız
ayşen' e , selma' ya
ve ömer haybo son nefesinde
korkarak girdiği ecnebi meyhanelerinin
en gözü kara çocuğu
ömer haybo
üç sıfır beşte
aksak varthingon oteli lobisinde
gözleri sevdasızlık zırıltısından kan kırmızısı
haydut ömer haybo
sarsak adımlarla üçüncü sokağa iniyor
cebinde hiçbir zaman gitmeyeceği petersburg biletleri
şimdi en ürkek ve en zavallı saatte
ömer haybo
öksürük nöbetlerine gebe pansiyonlara
tanıdık kadın adları düşmeden
yarım yamalak bir kaçış notu imzala
ne olursun
korsan ömer haybo
geceyarısı sözleşmesi kuru madde
.
.
.
şimdi
tüm aynalardaki yansımam yabancılaşır
sen yabancılaşırsın
.
.
.
uyuya kaldım
ben özdemir