8.05.2012

üç tunç geceyarısı


geceyarısı sözleşmesi

tüm bu sonbahar uğultuları dindiğinde
limanın en ürkek sandalı ardında 
seni bekliyor olacağım

dolunay' ın en görkemli haliyle sırıttığı
sessiz bir geceyarısına denk geleceğiz
ama lütfen
boş posta kutuları üstünde unutup durduğun
o kırmızı eldivenleri giyin


sami

dili tutuk bir şehrin keskin gölgesi sinmiş
ödlek lambaların titreyerek aydınlattığı
sami' nin gözlerine

küskün denizi kapılarınıza savuracak adamdır kendileri
avuçlarına kazıdığı sevdasız şiirleri
budala belediye anonslarını

eli şakaklarında savuracak adamdır
tarlabaşı sokaklarına kazınmış yirmilik kadın bedenlerini


sami ve suzan

marvo' daki on birinci gecemde
üşümüş sarhoş evlerinden sızan
ukala ege türküleri duydum
sami ve suzan fevkalade kararlı
sabahı neorobi' de bulacaklar
ağızlarında litresi üç liralık şaraplar
dillerinde ezberi zor ege türküleri
.
.
.
sahi nasıl başlıyordu suzan

ray bekçileri duyun bizi

havlayın köpekler
ilk ayazla birlikte 
sesimizi duyuracağız
ağlak rayların
yegane bekçilerine

sesimizi duyuracağız
ayşen' e , selma' ya


    ve ömer haybo son nefesinde

korkarak girdiği ecnebi meyhanelerinin
en gözü kara çocuğu
ömer haybo

üç sıfır beşte
aksak varthingon oteli lobisinde
gözleri sevdasızlık zırıltısından kan kırmızısı
haydut ömer haybo

sarsak adımlarla üçüncü sokağa iniyor
cebinde hiçbir zaman gitmeyeceği petersburg biletleri
şimdi en ürkek ve en zavallı saatte
ömer haybo

öksürük nöbetlerine gebe pansiyonlara
tanıdık kadın adları düşmeden 
yarım yamalak bir kaçış notu imzala 
ne olursun
korsan ömer haybo


geceyarısı sözleşmesi kuru madde

.
.
.
şimdi
tüm aynalardaki yansımam yabancılaşır
sen yabancılaşırsın
.
.
.
uyuya kaldım
ben özdemir