9.04.2015

sami - müzikal veda


yapraklar düşüyor…
yapraklar düşüyor…
ılık bir rüzgar saçlarımı dağıtıyor
            ve deniz, sanki bir tek bana köpürüyor…
                                          sonbaharda….
                                                 uzak kent kıyılarında….
                                                  ben bir ıslık….
KORO 1
“ o yapraklar,
                düşen avuçlarına,
  ve rüzgarlar,
                saçlarını dağıtan…
deniz tuzu kokusuyla ege’ de,
                sami titriyor…
bir kalp çarpıntısı uzaklığında,
                sami titriyor…”

kuşlar uçuyor…
kuşlar uçuyor…
kanatlarında kız çocuğu gülüşleri,
  mor buseler bırakıp da yanaklarıma
                               eylül’ de,
                                         sonbahar’ da,
                   ege’ de,
                     kuşlar uçuyor…
KORO 2
“ sami…
sami…
sanki mayıstır kirpikleri,
ucuz şarap kokar göğüsleri…
sami…
sami…
büyük özlemlerin peşindedir tembihleri,
yarına kanar gibi kapanır gözleri...
sami titriyor..
ege’ de,
                sonbahar’ da,
                               bir sandal düşüne titriyor…
                                                               titriyor…”

uykular…
uykular…
                       tümünden yokluğa kapanıyor ışıkları kentlerin,
özlemlere bulanıyor yeminlerim,
            gözlerim bir yol sabırsızlığından yorgun,
                kapanıyor uykulara,
                    sonbahar’ a uyumaya,
     ege’ ye ve deniz tuzlarına uyumaya…
KORO 3
“rüyalar…
rüyalar…
hep seni yakandan yakalarlar…
sami…
karanlık uykusunda yorgun ve üşüyor…
rüyalar…
rüyalar…
sana sarılan bir yalnız avuntu işte, o da kaybolan…
sami,
korkacaksın belli, rüyaların yakandan yakalar hep seni..”

kan…
kan…
kan kokuları…
gece uykularımı böldü,
ve bu rüzgarlar,
hatta, tuzu yüzümü yakan deniz…
göğe açılsam sandalımla,
göğe doğru kürek çeksem usul usul
ve mavi bir iz bıraksam ardımda…
yahut ben geceyi bölsem bi’ kere,
ortasından hokkalı bir yarık açsam da,
bütün eski sevdaları ve acıları söküp çıkarsam,
büyük dalgalarında boğsam sonbaharın,
avazım çıktığı kadar bağırsam…
ben, bir ben kalsam,
o derin ve yalnız sükuneti kendi yüzüme çalsam,
tutup ellerinden kadınların,
                gece dalgalarına koşsam, çırılçıplak…
KORO 4
“sami…
  sami…
kendini geceye çaldı,
çalarken de ardından mavi bir iz bıraktı,
çocuklar oturup oyunlar oynadılar ışığında,
sevgililer gelip seviştiler...
                ve bazı adamlar vardı,
                     boyunlarına ilmek geçirip sulara atladılar.”