Translate

18.02.2025

hurdacı

    yitip giden yüreğime, babaanneme...

uyanır yolumu bulma umuduyla

kalabalığa karışırım…

kimi işportacılar ahbabım,

çayım herkesinden koyu,

simidim bir lira daha ucuz, bazen kıtır

ne’me lazım, 

evde bir top don lastiği de bulunsun, demişti babaannem

haziran doksan sekiz,

ben altı, sekiz yaşında

en sevdiğim renk kırmızı, bir kale semtindeyken 

ben, biz, herkes…


ne’me lazım,

sor şu hurdayıca; beni alır mıymış, demişti babaannem

soruma layıkıyla cevap hurdacıdan 

bizim zilli gülüşlerimiz balkondan; 

bayır aşağı yalpalayan 

hurdacının tezgahına doğru seyrederdi…


bir top don lastiği ve bakır kap kacaklar

onlardan süzülen ışıktan 

daha parlaktı gülünce gözleri babaannemin, 

hazırdı cevapları ve kıvrak beyin hatları…


korunmazsan adidas olursun, demişti babaannem.