lacivert montlu üç adam
hiçbir zaman tütün kokmamış elleriyle
gözü hınç dolu kadın kollarında üşüyor
rakı bardakları anımsayıp
üzerlerine sessizce kazınmış parmak izleriyle
üç montlu adam
kepenk inmiş caddelerde sekiz dakikalığına sızıyor
utanıp çöp konteynerlerinden
paslı bir edip cansever şiiri okunuyor
üç mont gibi üç adam
belediye anonslarında rauf' un adını kovalıyor
öğlesinde ibadet etmek için
haziran doksan sekiz sabahı üç adam
ezberlerindeki tüm kent masallarını yitiriyor
beyaz fareleri