köşe başlarında uyuyordu yalnızlık
bir mızıkaya üfler gibi
dalga seslerinde gülüşmeler
tatlı bir huzur sanki kadın dizlerinde
...
son günleriydi kışın
son günleri sevdalarının
kıyıya varır gibi korkuyorlardı
bir özlem ne zaman üfleyecekti
hazin
siyah
kan dolu bir özlem.
Translate
26.01.2014
22.01.2014
sabahlar oluyor
ilk önce deniz fenerlerinin ışıkları sönüyor
ardından içimi boğan deniz köpükleri
...
çocuk kahkahaları uzaktan
neşeleri içimi titretir ve sevdaları
...
balıkçı sandallarının sesleri kesiliyor
içimdeki bir başka özlem açığa çıkıyor
...
yüzümü yağmura çeviriyorum
uykulu, yorgun, tembel bedenim ıslanıyor
ardından içimi boğan deniz köpükleri
...
çocuk kahkahaları uzaktan
neşeleri içimi titretir ve sevdaları
...
balıkçı sandallarının sesleri kesiliyor
içimdeki bir başka özlem açığa çıkıyor
...
yüzümü yağmura çeviriyorum
uykulu, yorgun, tembel bedenim ıslanıyor
9.01.2014
müzikal veda
sesler duyuyordum gecenin içinden
sesler ki;
anneleri, çocukları
sesler ki;
öpüşmeler, musluktan akan sular.
sesler duyuyordum gecenin içinden
sesler ki;
soğuk yataklar, bakışlar uzaklara
sesler ki;
özlemler, bir daha gelmeyecekler
sabahları kovalıyordu saatler
radyoda piyano diye tutturdum
sokaklarda gene sesler
sesler ki;
ölüm gibi kanatan
sesler ki;
kaldırıma düşen yağmurlar.
nihayet birileri tuşlara basıyordu
sanki;
kadın adımları taşra meydanlarında
sanki;
yenilmişliği bütün coğrafyanın.
önüme bir mendil koydular en beyazından
kan tutar gibi ödlek ellerim
kan tutar gibi kaçıyorum bakışlardan.
sesler duyuyorum gecenin içinden
sesler ki;
çığlıkları en yalancı müzisyenlerin
sesler ki;
ölümümü karşılatıyor.
işte son sahnesindeyim bütün vedaların
son sahnesi ki;
gece yarası umutlarının
son sahnesi;
müzikal veda' nın.
sesler ki;
anneleri, çocukları
sesler ki;
öpüşmeler, musluktan akan sular.
sesler duyuyordum gecenin içinden
sesler ki;
soğuk yataklar, bakışlar uzaklara
sesler ki;
özlemler, bir daha gelmeyecekler
sabahları kovalıyordu saatler
radyoda piyano diye tutturdum
sokaklarda gene sesler
sesler ki;
ölüm gibi kanatan
sesler ki;
kaldırıma düşen yağmurlar.
nihayet birileri tuşlara basıyordu
sanki;
kadın adımları taşra meydanlarında
sanki;
yenilmişliği bütün coğrafyanın.
önüme bir mendil koydular en beyazından
kan tutar gibi ödlek ellerim
kan tutar gibi kaçıyorum bakışlardan.
sesler duyuyorum gecenin içinden
sesler ki;
çığlıkları en yalancı müzisyenlerin
sesler ki;
ölümümü karşılatıyor.
işte son sahnesindeyim bütün vedaların
son sahnesi ki;
gece yarası umutlarının
son sahnesi;
müzikal veda' nın.
8.01.2014
çocuklar ölüyordu sokaklarda
yapraklar düşüyordu ağaçlardan
uzaklardan köpek ulumaları
kürsülerde çirkin ceketleriyle
bir barış sözü geçiyordu dillerden
oysa barış kalplerden geçer önce
yapraklar düşüyordu ağaçlardan
ve barış yalanları -dedim size-
önce kalplerden geçer barış
ve çocuklar ölüyordu sokaklarda
uzaklardan köpek ulumaları
kürsülerde çirkin ceketleriyle
bir barış sözü geçiyordu dillerden
oysa barış kalplerden geçer önce
yapraklar düşüyordu ağaçlardan
ve barış yalanları -dedim size-
önce kalplerden geçer barış
ve çocuklar ölüyordu sokaklarda
5.01.2014
berkin elvan' ın şiiri
içimi eritiyor yüzün çocuk
ben ki, utancımdan bakamıyorum yüzüne
o gün seni tutup, yolundan çeviremedim diye.
ne güzel yummuşsun gözlerini
sığınıp tanımadığın kalplere
ve kimse kıyamazdı seni uyandırmaya
ama, yeter artık, uyan çocuk!
daha sevecek nice kalpler var
saçlarını okşayacakların, saçlarını okşayacaklar
ve isyanların var henüz dillendirmediğin
yetti artık, uyan çocuk
ne güzel kalpler var kulaklarına şiirler okuyacağın.
2.01.2014
suratımı kesiyor saçları
bir ilişiyor ki gecelerime,
dağılmış saçlarıyla suratımı kesiyor,
bakışları büyük özlemler gibi zehirliyor.
böyle kalsın her şey,
hani; bir çocuk gülümsemesiyle
kaçar gibi bütün günahlarından,
avuçlarıma göz yaşları bırakır gibi kalsın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)