1
çakıl taşlarında kuruntulu bir sabahı karşıladım
öyle ki içimde alaylı bir terk edilme merakı
yağmur sonrası camlardan akan iki damla hüzün.
2
bin bir dereden telaş aktı ayaklarıma
gözlerim hep ağustos saatlerinde
ege' nin en ürkütücü koyunda ellerin yüzümde
hadi demiştin şu balkan türküsünü söyle.
3
kaybeden de bendim pazar sabahları
kuru kayısı özlemleri içinde
aslında bir nevi mutluluk özlemi
hani çocukluk çağında elinde peynir ekmek ve tuzlu domates.
4
beni şiirlerimle vurdular
sevgi seli ve muazzam vurdular.
5
hep bir kaçış özlemi aklımı döndüren
sonrasında bir karşı konulmaz aşk kokusu
olimpos sahillerinde ayaklarıma düşen.
6
kaç gece uyudum çığlıklarınızla
kaç sabah rüyalarım yakamda uyandım bilmeyeceksiniz.
- babil' e giden kervandayım
aylardan temmuz
gecenin en ağır saatleri
hava hepimize on beş derece.