Translate

20.02.2013

anlamsız şiir

suya akıttılar kanlarını
yağmur seslerinde ölüm vardı
bir yakamoz göğün ve yerin aşikar siyahlığını
bir orospu gibi kasıklarında sakladı

çocuk önüne bir kase badem koyar
dişlerinde tuttuğu bademle
üç hayasız sabaha vurur kendini
gömleklerinde hep kan lekeleri

şehir kandırılmış bir asker sanki
bak bu toprak bizim namusumuz
biri de çıksın desin ki
bu toprak bizim zehrimiz

safran gibi kirlenmiş yüzler
bir lanet coğrafya özlemi
ve mutlaka bir halk eğitim merkezi
öyle ki terk edilmeler kalorifer petekleri

bir şair anlaşılmaya görsün
nasıl zamansız savruluyor kendi düşüncelerinden
ve bir şair yataklarınıza düşmesin
aklında hep deniz fenerleri 
gidilmemiş babil özlemleri